Gabon asıllı Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın Filyos Çayı’nda 26 Mart günü cansız vücudu bulundu. Dinabongho’nun bir arabayla ormana götürüldüğü ihtimali üzerinde duran takımlar, kentteki kameraları inceledi. Genç kızın yalın ayak sokakta koşarken imgeleri ise bir apartmanın güvenlik kamerasına yansıdı. Dinabongho’nun kıyafetleri ve telefonu kriminal incelemeye alındı. Pazartesi gününden beri Dinabongho’nun vefatıyla ilgili ilişkisi olduğu düşünülen 3’ü yabancı, 8 kişi, farklı vakitlerde gözaltına alındı. Emniyetteki süreçleri tamamlanan 8 şahıstan 5’i savcılık tabirinin akabinde, 3’ü ise Sulh Ceza Mahkemesi’nden isimli denetim kuralı ile özgür bırakıldı.
‘EVLERİNİN GİRİŞİ ANMA ODASINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ’
Gabon Cumhuriyeti’nin başşehri olan Libreville’de yaşayan Ibouanga ailesinin sokağına ‘Dina için adalet. Parıltı içinde yat. Yeryüzü sana ışık olsun.’ yazan pankartlar asıldı. İbouanga ailesinin tek katlı meskenlerinin girişi anma odasına dönüştürülürken, masanın üstü Dinabongho’nun fotoğrafları ve çiçeklerle donatıldı. Dinabongho’nun Gabon’da, Türkiye’de okumak için girdiği imtihanı geçtiğini söyleyen annesi Jessica Sandra Makemba Panga, Türkiye’deki Gabonlular tarafından güzel karşılandığını ve kızına yardımcı olduklarını söyledi. Panga, “Bir yabancı, bir ülkeye gittiğinde tüm topluluğu ona sahip çıkar. Zira topluluk yeni ailedir. Her şey yeterliydi. Dina cep telefonunu burada bir arkadaşına göndereceğine dair kelam vermişti. Ben istediğimde bile, ‘Sen benim annemsin lakin arkadaşıma kelam verdim. Sözümü tutmazsam gerçek olmaz’ dedi” sözlerini kullandı.
‘MÜKEMMEL BİRİYDİ, ONDAN AYRILMAK ÇOK ZOR’
Gönderisinin iletilemeyeceğini öğrenince kızının tekrar postaneye gittiğini söyleyen Panga, “Orada dinlenilmeyince sonlandı. Sert sözlerle tartışmışlar. Dina beni arayarak, ‘Bu hiç güzel olmadı. Ağlıyorum, siyah olduğum için telefonumu geri vermek istemiyorlar’ dedi. Kızıma sakin olmasını söyledim. Cumartesi günü, kızım postane çalışanlarından kendisinden büyük oldukları için özür dilemesi gerektiğini söyledi. Benim kültürümde haklı bile olsam gidip özür dilemem gerekir. Kızıma ‘Yanında biriyle git’ dedim. Bana ‘Anne gündüz vakti, endişelenecek bir şey yok’ diye karşılık verdi. Postacılarla buluştuktan sonra geri gelince bana ‘Anne özür diledim. 250 liram vardı, hatta taksi paralarını ödemeyi teklif ettim lakin ‘Hayır hayır hayır’ diyerek reddettiler’ diye anlattı. Bundan sonra Gabonlu arkadaşlarıyla buluştu ve 22.12’ye kadar telefonla konuştuk ve çocuğumdan bir daha haber alamadım. Jeannah harika biriydi. O yalnızca kızım değil, bana bir kardeş üzereydi. Her yere birlikte giderdik. Ondan ayrılmak çok zor” dedi.
‘YETER Kİ ADALET YERİNİ BULSUN’
Kızı için adalet isteyen Panga, “Kızımın kaba olmadığını, çok saygılı biri olduğunu biliyorum. Onlar denilene nazaran insanları cilt rengine nazaran ayırmıyor. Bırakın adaleti yerine getirsinler zira hepimiz insanız. Ben kızımı Türkiye’ye gönderdim. Türklerin cilt rengine bakmadığını biliyorum. Bu yüzden onlara güveniyorum. Kâfi ki adalet yerini bulsun. Ben kızımı hayvanların eline göndermedim. Türkiye’ye gönderdim. Zira Türklerin tüm insanları koruyan kanunları var. Türklere güveniyorum, kâfi ki adalet yerine gelsin. Uzaktan yakından takviye olan dua eden herkese teşekkür ediyorum. Dina’nın başlattığı çabanın daha başında olduğumuzu söylemeliyim. Gurbetteki çocuklarımızın başına kızıma olanlar gelmesin diye çabayı sürdürmeliyiz. Tanrı’nın yardım edeceğine inanıyorum” diye konuştu. (DHA)