Ege Yaş Meyve Zerzevat İhracatçıları Birliği (EİB) İdare Heyeti Lideri Hayrettin Uçak, AA muhabirine, Türkiye’nin kiraz ihracatını artırmak için üreticilerle daima bir ortaya gelerek toplantılar yaptıklarını söyledi.
Türkiye’nin 2018 yılında yaş meyve zerzevat ihracatının 2 milyar 300 milyon dolar olduğunu belirten Uçak, şöyle devam etti:
“Bu sayıda kirazın hissesi da 162 milyon dolardır. Bizim 76 bin ton civarında kiraz ihracatımız var. Biz burada kirazı bilhassa Çin’e de pazarlamaya çalışıyoruz. Yalnızca 162 milyon dolarda kalmaya değil, biraz daha artırmaya çaba ediyoruz. İnşallah bundan sonra Çin’e de girmeyi planlıyoruz. Bu mevzuyu Tarım ve Orman Bakanımızla da daima istişare ediyoruz. Çin’de kirazın çok pahalı ve değerli, ikramlık bir eser olduğunu biliyoruz. İnşallah, Çin pazarına gireceğiz. 76 bin ton kiraz ihracatımızı, 100 bin tona çıkarmayı planlıyoruz. 162 milyon dolarlık gelirimizi de 250-300 milyon dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Alışılmış ki bu hava koşullarına da bağlı bir durum.”
“İhracatımızı daha güzel yerlere getireceğiz”
Uçak, Türkiye’nin tartı olarak kiraz ihracatı yaptığı ülkelerin Almanya, Rusya, Norveç, Hollanda ve Danimarka olduğuna dikkati çekti.
İhracatta mevcut ülkelerin üzerine çıkmayı hedeflediklerine değinen Uçak, “Girmediğimiz pazar, gitmediğimiz ülke bırakmamaya çalışıyoruz. Bu da yalnızca kiraz ihracatı değil, bütün meyve zerzevat ihracatı için geçerli aslında. Türkiye için tarım hakikaten çok değerli. Biz de çok önemsiyoruz. İnşallah ihracatımızı daha düzgün yerlere getireceğiz.” diye konuştu.
Kiraz üreticilerinin ihracatçıların baştacı olduğunu vurgulayan Uçak, 2019 yılında kiraz ihracatında üreticinin çıkarlı çıkacağını ümit ettiklerini anlattı.
Uçak, kiraz üreticisi ve yüksek rekolte eser olmasa ihracatın da olmayacağına işaret ederek, şunları kaydetti:
“Kiraz üreticimiz hakikaten büyük emek sarf ediyor, alın teri döküyor. Biz de isteriz ki üreticimiz alın terinin karşılığını misli misli alsın. Bizim de aslında uğraşmamızın nedenlerinden biri bu. Üreticilerimizle yeterli eser yetiştirtmek ve uygun paralara pazarlayabilmek. Herkes kazansın istiyoruz. Yalnızca bir bölüm değil, üreticimiz de ihracatçımız da kazansın. Tekrar bu ortada bir sürü kalemler var. Ambalajcısı, nakliyecisi üzere. Hakikaten tarım dediğiniz vakit birçok insan bu daldan sebepleniyor, ekmek yiyor. Çocuğunun muhtaçlığını, yiyeceğini tarımdan sağlıyor. Yani tarım deyip geçmeyelim, bölümümüzü önemsiyoruz. İnşallah, tarımı âlâ yerlere getireceğiz. Tarım denildiği vakit üstü açık bir fabrika. Dua edeceğiz. Allah inşallah, Türkiye’mizin, üreticimizin ve ihracatçımızın yüzüne bakacak. Âlâ bir yıl olacak inşallah.”
